Obezite Tedavisinde Balon Uygulaması

Obezite, gerek kendisi, gerekse neden olabildiği diğer hastalıklar nedeniyle ciddi bir sağlık problemidir. Diyet, egzersiz ve ilaçlarla zayıflama her zaman istenen sonucu vermeyebilir. Alternatif kilo verdirme yöntemlerinden birisi mideye yerleştirilen (intragastrik) balon uygulamasıdır. Geçici kullanım için tasarlanmış ve cerrahi olmayan bir yöntemdir. Özellikle cerrahi yöntemleri istemeyen veya cerrahi uygulanamayan hastalar için de bir alternatif olmaktadır.
Mide balonu, gıda tüketimini azaltmak, yeni diyet ve davranış usullerini öğrenmeyi kolaylaştırmak amacıyla, midede mekanik olarak bir dolgunluk hissi ve bir hacim oluşturmak için tasarlanmıştır. Mide içindeki balon yer kapladığından hem erken doyma ve tokluk hissi vererek hastanın daha az miktarda gıda tüketmesine neden olmakta, hem de çok miktarda yemek yenildiğinde rahatsızlığa neden olarak yemek yemenin keyif verici etkisini kısmen ortadan kaldırmaktadır. Böylece uzun dönemde hasta az miktarda ve sık yeme alışkanlığı kazanmaktadır. Her insan farklı olduğu için, mide balonu en uygun kilo kaybını sağlayacak hacme ayarlanabilir biçimde tasarlanmıştır. Balonun ne kadar şişirileceği, hastanın kilo fazlalık derecesi ve mide büyüklüğü ile ilişkilidir.
Mideye yerleştirilen balon, ilk defa 1982 yılında ünlü kalp cerrahı Debakey tarafından geliştirilmiştir. İlk kullanım amacı obez kalp hastalarını cerrahi operasyonlar öncesinde zayıflatmak ve böylece ameliyat risklerini en aza indirmektir. Günümüzde mevcut iki adet silikon mide balonu mevcuttur. Bunlardan ilki, uzun süredir kullanılan balon 750 gram ağırlığındadır ve 400-700 ml serumla doldurulmaktadır. Nispeten daha yeni olan ve havayla doldurulan balon da üretilmektedir.
Nasıl uygulanır ?
Bu yöntemin en önemli avantajı genel anestezi gerektirmeden gerçekleştirilmesidir. Balon, endoskoskopi yardımı ile ağız yoluyla yemek borusundan geçirilerek, endoskopik gözetim altında mide içine yerleştirilir. İşlem tamamen kansızdır ve hafif bir anestezi altında gerçekleştirilir. Genellikle hastanın entübe edilmesi, yani nefes borusuna tüp yerleştirilmesi gerekmez. Mide içine ağızdan sönük olarak gönderilen balon, mideye ulaştırıldığında ucuna bağlı tüp aracılığıyla serumla veya havayla doldurularak şişirilir ve bağlı olduğu tüpten kolayca ayrılarak mide içinde bırakılır. Uygulamanın tahmini süresi 15-20 dk arasındadır. Hastalar işlem sonrası olası yan etkiler açısından 1 gece yatırılarak gözlenmektedir. Daha sonra da hastalar endokrinoloji uzmanı, gastroenteroloji uzmanı, ve diyetisyen tarafından düzenli olarak izlenmektedir.
Zayıflatıcı mide balonu takılmış olanlara gıdaları iyice çiğneyerek yavaş yemeleri, yeterli miktarda sıvı tüketmeleri ve karbonhidratlı içeceklerden uzak durmaları tavsiye edilir. Gece geç saatlerde ve yatmadan en az iki saat öncesine kadar yemek yenmemelidir. Öğün aralarında su içilmesi midedeki balonun yüzeyinde biriken gıdaların temizlenmesine yardımcı olacaktır. Hergün düzenli egzersiz yapılması (en az 15 dk. yürüme gibi) ve kalori kısıtlı diyet önerilir. Mideyi tahriş edici aspirin ve antiromatizmal ilaçlar gibi ilaçlar kullanıldığında birlikte koruyucu ilaçların alınması gerekir. Yeterli gıda alınmaması bazı hastalarda vitamin ve mineral eksikliğine yol açabileceğinden hastaların bu yönden izlenmeleri ve gerektiğinde vitamin takviyesi yapılması uygun olur.
Mide balonu kimler için uygundur ?
Zayıflatıcı mide balonu, uygun diyet , egzersiz ve ilaç tedavisi programlarına rağmen yeterince kilo veremeyen 18-60 yaş arasındaki erişkinlerin zayıflatılması amacıyla kullanılan ve geçici bir süre uygulanabilecek olan bir yöntemdir. Genellikle 6 aydan daha uzun süre kullanılması tavsiye edilmez. Tedavinin uygulanmasından önce zayıflama programını yürüten endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı, gastroenteroloji uzmanı ve psikiyatri uzmanının tedavinin uygunluğu konusunda bir fikir birliğine varmaları gerekir.
1- Vücut kütle indeksi (BMI- Body Mass Index) 30-40 arasında olan ve bu nedenle ciddi tıbbi problemler gelişme riski altında olan obezlerde
2- Aşırı kilo nedeniyle tedavi edilemeyen tip 2 diyabet hastalarında
3- Vucut Kitle İndeksi (VKİ) 40’ın üzerinde olan veya VKİ 35-40 arasında olup birlikte ciddi tıbbi problemleri bulunduğu için zayıflatıcı cerrahi girişimi tolere edemeyecek hastalar veya bu özelliklere sahip oldukları halde cerrahi girişim uygulanmasını istemeyen hastalarda
4- Herhangi bir nedenle cerrahi tedavi uygulanması gerektiği halde obezitenin oluşturduğu cerrahi risk nedeniyle bu tedavileri uygulanamayan ve vücut ağırlığının cerrahi girişime uygun seviyeye indirilmesi gereken hastalarda kullanılması uygundur.
5-Hasta en az 5 yıldır obez olmalıdır
6-Uygulamaya engel durumlar olmamalıdır.
VKİ =Vücut ağırlığı / (boy2)
Örneğin; Vücut ağırlığı 105 kg, boyu 1.60 m olan bir insanda
VKİ= 105 / 1.60 x 1.60 = 41 olarak hesaplanır.
Mide balonu kimler için uygun değildir ?
- Yemek borusunda iltihap, ülser veya daha önceden geçirilmiş, mide-barsak sistemi ameliyatı olanlarda
- Bağırsakların inflamatuar hastalıklarında.
- Batın operasyonu geçirmiş hastalarda
- Ciddi laparoskopik ameliyat geçirmiş hastalarda.
- Hiatus hernisi (mide fıtığı) olanlarda.
- Mide-barsak sisteminden kanaması olan veya kanama eğilimi olanlarda
- Hikayesinde mideye yönelik girişim geçirmiş olanlarda
- Uyuşturucu bağımlılığı olan veya alkolik olanlarda
- 18 yaş altı ve 60 yaş üstü obez kişilerde
- Romatizmal anti-enflamatuer, antikoagülan ve sistemik steroid kullananlarda
- Mental bozukluğu olan obezlerde ( Psikiatrist kontrolünde 3 ay kullanılabilir )
- Gebelerde ve emziren kadınlarda
- Vücut kitle indeksi uygun olmayan şişmanlarda ( estetik amaçlı zayıflamada ve VKİ < 30 olanlarda ) kullanılması önerilmez.
Mide balonunun yan etkileri nelerdir ?
Balon uygulanması sırasında görülebilecek yan etkiler üst gastrointestinal sistem endoskopisi sırasında oluşabileceklerden farklı değildir. Bazı hastalarda daha önceden var olan göğüste yanma ve ekşime şeklindeki reflü şikayetleri, balon yerleştirildikten sonra artma gösterebilir. Balon takıldıktan sonraki ilk günlerde karın üst bölümünde rahatsızlık ve şişkinlik hissi, bulantı ve kusma görülebilir ve genellikle bir kaç hafta içinde bu şikayetler geriler. Ancak kusma uzun sürdüğünde vücudun sıvı ve elektrolit dengesi bozulabileceğinden hasta doktor kontrolü altında izlenir ve gerektiğinde balon çıkarılır. Bazı hastalar karın üzerine veya yan yattıklarında ağrı hissedebilirler.
Mide içindeki balonun yeterince şişirilmemesi veya sönmesi halinde balon mide çıkışını tıkayarak bulantı ve kusmaya sebep olabilir. Nadiren sönmüş balon mideden ince barsaklara geçerek barsak tıkanmasına yol açabilir ve bu durumun tedavisi için cerrahi girişim gerekebilir. Balon mide içinde hareket halinde olduğundan balonun basısına bağlı mide ülseri oluşma olasılığı çok nadir olsa da vardır. Balon metilen mavisi ile karıştırılmış steril su ile şişirildiğinden mavi renkte idrar yapılması halinde balonun patladığı anlaşılır ve vakit kaybedilmeden endoskopi yapılarak balon kolayca mideden çıkarılır.
Mide balonu yerleştirilen her 24 hastanın 1’inde balonun takıldıktan sonraki ilk günlerde çıkarılması gereği doğmaktadır. Bu vakaların yarısında da neden hasta isteğidir.
Mide balonu uygulamasının sonuçları nelerdir ?
Kilo kaybı oranları hastadan hastaya farklılık göstermektedir, genelde 6 ayda % 20-25 kilo kaybı beklenir. Mide balonu 6 ay sonra çıkarılmalıdır. Eğer daha uzun süre uygulanması isteniyorsa 6 ay sonunda yeni bir balon ile değiştirilmelidir.
Balon uygulanacak hastaların uyumlu kişiler olması, tedavinin başarılı olması bakımından önemli bir koşuldur. Hasta yeme alışkanlıklarını ve yaşam tarzını değiştirme konusunda istekli ve kararlı olmalıdır. Obezite tedavisi bazı tedavi seçeneklerinin beraberce uygulamasını gerektiren bir özelliğe sahiptir. Konu sadece mideye endoskopik olarak balon yerleştirmekle kısıtlı değildir ve böyle görüldüğünde zayıflama balonu takılan hastaların neredeyse tamamına yakınında istenen düzeyde kilo kaybı sağlanamaz. Mide balonu; davranış tedavileri, diyetisyen bazında sağlanacak diyet eğitimi, fiziksel egzersiz ve nihayet psikoterapist desteğinin de tedaviye dahil edilmesi ile başarıya ulaşabilecek bir tedavi alternatifidir.