Veremsiz Bir Dünya, Veremsiz Bir Türkiye!
Verem Nedir Belirtileri Nelerdir? Veremden Korunma yolları nelerdir? Verem Bulaşmasının Önlenmesi. Verem tedavisi nasıl yapılır.
Verem (Tüberküloz) önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır! Tüberküloz yani halk arasında bilinen adıyla verem, kendisini fark ettirmeden ilerleyen ve dünyada hala en çok ölüme sebep olan hastalıklardan biri olarak biliniyor. Ülkemizde “İnce hastalık” adıyla da bilinen tüberküloz, solunum yoluyla kolayca bulaşabiliyor.
Sağlık Bakanlığı, hava yoluyla bulaşan ve akciğerler başta olmak üzere tüm organları tutabilen verem (tüberküloz) hastalığı ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa karşı toplumun bütün kesimlerinin dikkatinin çekilmesi amacıyla her yıl Ocak ayının ilk Pazar günü ile başlayan hafta “Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” olarak belirlemiş bulunuyor. Bu yıl 6-12 Ocak 2019 tarihleri arasında Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası etkinlikleri ile toplumsal farkındalık çalışmaları yapılacak.
Verem Nedir Belirtileri Nelerdir?
Verem (Tüberküloz) hastalığının belirtileri iki grupta toplanabilir bunlar; genel yakınmalar ve akciğere özgü yakınmalardır. Akciğer dışı diğer organ tutulumu varsa tutulan organa özgü bulgular görülür.
Genel yakınmalar; özellikle akşama doğru yükselen ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, iştahsızlık ve halsizliktir. Akciğere özgü yakınmalar ise iki-üç haftadan uzun süren öksürük, balgam çıkarma, değişken miktarlarda kan tükürme, göğüste ve sırtta ağrı, nefes darlığı ve ses kısıklığıdır.
Hafif başlayan yakınmalar nedeniyle hastalar doktora geç başvurabilir. Bu durum hastalığın daha çok yayılmasına ve tutulan organın daha fazla tahrip olmasına sebep olur. Bu esnada hasta çevresine basil saçar ve daha çok kişinin infekte olmasına neden olur.
En belirgin belirtiler şöyledir;
- Uzun süren kuru öksürük
- Göğüs ağrıları
- İştahsızlık
- Akşamları yükselen ateş
- Halsizlik
- Kilo kaybı
- İleri vakalarda nefes darlığı
- Öksürükle ağızdan kan gelmesi
Veremden Korunma yolları nelerdir?
Veremden korunmak için artık günümüzde aşı kullanımı yaygındır. İki aylıkken ve yedi yaşında verem aşısı uygulanır. Çevresinde veya ailesinde verem hastası olanlar kontrol altında olmalı, gerekli tetkikler yapılmalıdır.
Hastalığın bulaşmaması için bir müddet ilaç da kullanabilir. Düzenli yaşam, sigara, alkol, madde bağımlılığının bırakılması, temizliğe önem vermek, yeterli beslenme hastalığın kontrol altına alınması ya da başlamaması için önemlidir. Verem hastalığı geçirmiş birinin tekrar olmaması diye bir durum söz konusu değildir. Aynı önlemleri o da almalı ve hayatına dikkat etmelidir.
Veremden korunma, toplum sağlığını ilgilendiren önemli bir konudur. Verem basiliyle karşılaşma sonucu gelişen enfeksiyon, vücut direncinin düştüğü durumlarda aktif hastalık gelişimine yol açar. Birincil koruma; enfeksiyon gelişiminin önlenmesi, ikincil koruma ise aktif hastalığa dönüşümün önlenmesidir.
Mikrobun bulaşmasından itibaren ne kadar süre sonunda hastalık ortaya çıkar?
Bu süre çok farklıdır. Mikrobu alan kişide bazen 1–2 ay; bazen bir kaç yıl, bazen de onlarca yıl sonra hastalık gelişebilir veya hiç gelişmeyebilir.
Tüberküloz tedavisinde günümüzde en az 4 ilaç kullanılmaktadır. İki ay sonra iki ilaç kesilip diğer iki ilaçla 4 ay daha devam edilir. İlaçların düzenli kullanılmaması ve ara ara kullanılması tedavi süresinin uzamasına neden olur.
Tedavide dikkat edilmesi gereken noktalar:
1.İlaçların tamamı mümkünse sabah aç olarak alınmalıdır
2.İlaçlar kullanılırken bulantı, kusma, ciltte sarılık gibi belirtiler olursa mutlaka hekime başvurmalıdır. Bu ilaçların çoğu karaciğeri etkileyebilir. İlaçlara birkaç gün ara verip karaciğer enzimleri düştükten sonra tekrar devam edilebilir. Buna sadece doktorlar karar verebilir.
3.İlaçların tamamı alınmalı ve belirtilen süre kadar kullanılmalıdır. Aksi takdirde direnç gelişebilir ve bu durumda hastalık yıllarca devam edebilir.
4.İlaçlardan biri idrar ve diğer vücut sıvılarını kırmızıya/turuncuya boyarsa, panik yapılmamalıdır
5.Tedavi için özel beslenme, özel mekan ve mutlak istirahat gibi uygulamalara gerek yoktur.
Koruyucu İlaç Tedavisi
Koruyucu ilaç tedavisinin amacı, tüberküloz hastası ile teması olan kişide enfeksiyon gelişimini ya da tüberküloz enfekte kişide tüberküloz hastalığı gelişimini önlemektir. Topumda tüberküloz basili ile enfekte olmuş herkese koruyucu ilaç tedavisi verilmesi mümkün değildir; bu nedenle tüberküloz hastalığı gelişme riski yüksek olan gruplara ( küçük çocuklar, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar vb) önerilmektedir.
BCG Aşısı
BCG, yani Bacille Calmette-Guerin, tüberküloz basilinin bütün yapısal özelliklerini taşıyan, ancak hastalık oluşturma yeteneği yok edilmiş bir Mycobacterium bovis suşudur. BCG, tüberküloz basilinin kanla ve lenfatik sistemle basilin yayılmasını engeller. Böylece hayatı tehdit eden miliyer, menenjit TB gibi durumların ortaya çıkışını azaltır.BCG aşısı, yan etkileri az olan bir aşıdır. Ülkemizde çocuklara BCG aşısı doğumdan 2 ay sonra yapılmaktadır.
Verem (Tüberküloz) Bulaşmasının Önlenmesi
Verem hastalığının sağlam kişilere bulaşmasının önlenmesinde en önemli faktör, hastalara hızlı tanı konularak en kısa sürede ilaç tedavisi başlanmasıdır. İlaç tedavisi başlanmayan hastalar yaşadıkları evde, çalıştıkları ortamda vs. hastalığı bulaştırmaya devam etmektedirler.
Veremden en etkili korunma tüberküloz hastalarına erken tanı konulup tedavi edilmesi ile sağlanır. Genellikle tedaviye başlandıktan 2-3 gün sonra mikrop sayısı hızla azalır ve 2-3 haftada bulaştırıcılık ortadan kalkar.
Doğumdan sonraki 1 ay içinde yapılan BCG verem aşısı erişkinlerdeki hastalığı önlemekten çok özellikle çocuklarda daha çok görülen ve ölümcül olan kanla yayılıp tüm organları tutan yaygın tüberküloz (miliyer tüberküloz) ve menenjit tüberkülozdan korumada etkilidir.
Veremden korkmayın
Sağlıklı yaşam, düzenli egzersiz ve stresten uzak durmak veremden korunmada son derece önemlidir. Bağışıklık sistemi mümkün olduğunda güçlendirilmelidir.
Hasta ile aynı evde yaşayanlara verem mikrobunun bulaşma olasılığı yüksektir. Çünkü aynı havayı en uzun süre paylaşmaktadırlar. Hastalık yayıldıkça ve ilerledikçe tedavi edilse bile akciğerde kalıcı hasara neden olabilir. Oysa erken tedavi ile hiçbir iz kalmadan tedavi edilebilir. Günümüzde ilaçla tamamen iyileşebilen veremden korkmaya gerek yoktur.