Çağımızın salgını olan kanser maalesef her yerde karşımıza çıkıyor. Şimdide gıda maddelerine sızan bazı kimyasalların kansere sebep olduğu ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığının belirlediği talimatnamelere uygun olmayan şartlarda üretim yapan şirketlerin piyasaya sunduğu ürünlerde kanserojen kimyasallar tespit edildi.
Sağlık Bakanlığının belirlediği talimatnamelere uygun olmayan şartlarda üretim yapan şirketlerin piyasaya sunduğu ürünlerde kanserojen kimyasallar tespit edildi. Örneğin marketten alınan çikolatalı kek, süt ürünleri, et, kümes hayvanları, şekerlemeler gibi yiyeceklere sızan ve kansere sebep olan kimyasallar saptandı. Paketli gıdaların zararları sadece yiyecekle sınırlı değil, tek başına ambalaj bile ciddi risk yaratıyor.Bu tarz hazır gıdaların ambalajlarında kullanılan perfloroalkil ve polifloroalkil maddeleri yiyeceklere siniyor ve insan sağlığını tehdit ediyor.
Bu kimyasallar hangi hastalıklara sebep olur?
PFAS olarak bilinen bu kimyasallar, gıda ambalajı, yapışmaz pişirme kabı ve itfaiyeci köpüğü gibi maddelerde bulunuyor ve konsantrasyonlarda bulunduğu maddelere sinerek kanserojen etkinin gıdalara geçmesine neden oluyor. Ambalajlarda kullanılan 6 bin 500 civarında kimyasal maddenin hem insan sağlığına hem embriyo üzerine olan etkileri hakkında fazla bir bilgi yok. Ancak dörtte biri ‘toksisite’ testlerinden geçirilen bu kimyasalların başta kanser, obezite, diyabet, otizm ve kısırlık olmak üzere pek çok kronik hastalığa yol açabilecekleri ileri sürülüyor. Daha önce de hazır gıda paketlerinde kanserojen madeni yağlar olduğu ortaya çıkmıştı. Bu maddelere maruz kalanlar testis ve böbrek kanseri, tiroid hastalığı ve yüksek kolesterol gibi farklı hastalıklara yakalanabiliyor.
PFAS nedir?
PFAS pek yeni bir tabir değil aslında. Per- ve polyfluoroalkil bileşikler (PFAS), PFOA, PFOS, GenX ve diğer birçok kimyasal maddeyi içeren bir grup insan yapımı kimyasaldır. PFAS, 1940’lardan bu yana Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere dünya çapında çeşitli endüstrilerde üretilip kullanılmaktadır. PFOA ve PFOS
kimyasalları çevrede ve insan vücudunda çok kalıcıdır, yani bu parçalanmadıkları ve zaman içinde birikebilecekleri anlamına gelir. Geçtiğimiz yıllarda da su şişelerine sızdığı tespit edilen bu maddelerin Amerika Birleşik Devletleri genelinde 43 eyalette suya sızdığı ve yaklaşık 19 milyon Amerikalı’nın hastalanmasına neden olduğu gündeme gelmişti.
Türkiye’de kimyasal kanserojenlerle ilgili kanunlar maalesef ki çok hafif ve denetimler de istenen düzeyde değil bu sebepten insanlarımız kanser olmaya devam edecek gibi.
