Manşet HaberSağlıklı Yaşam

Sağlıklı bile olsa tüm kadınlar bu testleri mutlaka yaptırmalı

Tanıtım (birbildigimvar.com) Bir Bildiğim Var

Pekçok kişi vücudunun verdiği sinyalleri dikkate almayarak duymazlıktan geliyor. Oysa ki alınan küçük bir önlem ve uzman önerilerine kulak vermek birçok hastalığın daha başlamadan fark edilmesine yarıyor.

Hastalıkların başarıyla tedavi edilebilmesi için erken tanı şart. İşte genç kızlıktan itibaren kadınların mutlaka yaptırması gereken testler ve  taramalar…

1. Jinekolojik ultrason yaptırmak erken teşhisi kolaylaştırır. Kadınların yılda 1 kez yaptıracağı 5 dakikalık muayeneyle jinekolojik kanserler henüz başlamadan ya da çok erken dönemde fark edilebilir. Hiçbir şikâyet olmasa bile bu muayenenin yaptırılması hayati önem taşır. Muayenenin bir parçası olan ultrasonografi çok kolay ve zahmetsizdir. Jinekolojik muayene yaptırmak için belirli bir zaman dilimi yoktur ve herhangi bir hastalığın ya da belirtinin çıkması gerekmez.

2. Adet sonrası meme kontrolü yapın. Meme kanserinin görülme oranı, yaşla birlikte artmaktadır. Bu nedenle 40 yaş sonrası kadınların düzenli meme muayenesi ve mamografi yaptırmaları çok önemlidir. Meme kanserinin erken tanı konulması durumunda başarılı şekilde tedavi edilebileceğini artık herkes biliyor. Erken tanıda sizin de rolünüz bulunuyor. Kendi vücudunuzu tanımanın çok önemli olduğunu unutmayın! Tek yapmanız gereken, her ay kendi kendine meme muayenesi! Bunun için, her ay adet başlangıcından itibaren yaklaşık 1 hafta sonra bu muayeneyi yapmalısınız. Birkaç sefer bu muayeneyi yaptığınız takdirde, normal meme dokunuzu tanıyacak, dolayısıyla yeni bir kitle oluşması halinde hemen fark edebilir hale geleceksiniz.

3. Mamografi ya da meme ultrasonu yaptırmayı unutmayın. Meme kanserinin erken dönemde tespit edilebilmesi için en önemli silahlardan birisi de mamografi incelemesidir. Meme ultrasonuyla meme dokusu ayrıntılı bir biçimde incelenebilir. Genellikle hastaya önce mamografi uygulanır. Elde edilen veriler ışığında eğer endişe edilecek durumlar mevcutsa meme ultrasonuna ihtiyaç duyulur. Meme ultrasonu mamografiye göre daha ayrıntılı olduğu için bu sayede hastanın meme sağlığıyla ilgili net bilgiler alınır. Meme dokusunda görülen normal ya da anormal tüm detaylar incelenir. Meme ultrasonunun radyasyon riski sıfırdır, yani hasta gereksiz yere radyasyon almamış olur. Ayrıca işlem sırasında herhangi bir ağrı da hissedilmez.

4. PAP-SMEAR ve HPV testiyle rahim ağzı kanserinden korunun. Rahim ağzı kanseri kadınlarda memeden sonra ikinci sıklıkla görülen bir genital kanser türüdür. Hastalığın % 90’nından, cinsel temasla bulaşan HPV (Human Papilloma Virüsü) enfeksiyonu sorumludur. Smear (yayma) testinin uygulamasının yaygınlaşmasıyla bu hastalıktan ölüm oranı %50 azalmıştır. Smear testi, jinekolojik muayene sırasında özel bir fırça ile vaginal akıntı ve mukozadan hücre alınması ve bunun özel yöntemlerle yayılarak patolojik olarak incelenmesidir. Kolay ve ağrısızdır. Kanamasız bir dönemde alınmalı, 24 saat öncesine kadar ilişkide bulunulmamalı, vagina yıkanmamalı, enfeksiyon akıntı varsa önce tedavi edilmelidir. Ayrıca hücrelerin değerlendirilmesi yanı sıra mantar ve bazı bakteriyel enfeksiyonların saptanmasında da yardımcıdır.

5. Gebelikten 3 ay önce doktora gidin Gebelik, kadınlar için hayatın en özel dönemlerinden biridir. Hem kadının kendisi hem de bebeğinin sağlığı için, gebelik planlanır planlanmaz, ideal olarak da 3 ay önce kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünden geçilmelidir. Bu muayenede doktor genel bir sağlık muayenesini takiben jinekolojik muayene yapacaktır. Bu sayede daha önceden var olduğu bilinmeyen bir hastalık tespit edilip tedavisi başlanabilir. Erken gebelikte yeni gelişmekte olan bebeğin sağlıklı büyüyebilmesi ve organlarının düzgün oluşması için folik asit başta olmak üzere çeşitli takviyelere ihtiyaç vardır. Bunların gebelik oluşmadan tamamlanması ile gebeliğin çok daha sağlıklı bir şekilde başlaması sağlanabilir.

6. Menopozdaki kemik erimesine karşı kemik ölçümü yaptırın. Menopoz döneminde, kemik erimesi riski belirgin olarak artıyor. Bunun önüne geçmek için doğru beslenme ve düzenli hareket alışkanlığı şart. Kemik mineral yoğunluğu (KMY) = BMD (Bone Mineral Density) Kemik yapısının önemli kısmını içerisindeki kalsiyum ve fosfor gibi mineraller oluşturur. Kemik yoğunluğu (dansitesi) ölçüm yöntemlerindeki amaç kemiğin bu mineral kısmının miktarsal oranını belirlemektir. Kemikteki minerallerin kaybı ne kadar fazla ise yoğunluk o kadar düşük ölçülür, bu durumda kemik mineral yoğunluğu azalmış yani kemik erimesi (osteoporoz) meydana gelmiş şeklinde yorum yapılır. Kemik yoğunluğu ölçümü menopoz sonrasında ortalama 2 yılda bir yapılmakla beraber risk faktörleri varlığında daha sık yapılabilir veya kemik yoğunluğu iyi olan bir risk faktörü olmayan kişilerde 3-5 yılda bir gibi daha seyrek yapılabilir.

7. Yılda bir kez genel sağlık muayenesi yaptırın Herkesin olduğu gibi kadıların da yılda bir kez dahiliye muayenesi yaptırması gerekiyor. Herhangi bir şikayet olmasa da fizik muayenesi ve tetkikleri yapılmalıdır. Böbrek, karaciğer fonksiyon testleri, açlık kan şekeri, kolesterol ölçümleri, tiroit fonksiyon testleri, kan sayımı, tam idrar tahlili, istirahat EKG’si, akciğer filmi, karın organlarını değerlendirmek için batın ultrasonografisi önerilir. Kronik bir hastalık mevcutsa muayene ve tahlil sıkılığı artırılmalıdır.

8. Her yaşta mutlaka spor yapın Çağımızda maalesef hareketsizlik çok yaygın bir durum. Özellikle masa başı işlerde çalışan kadınlarda kemik erimesi, kas-iskelet sistemi ağrıları, duruş bozuklukları gibi pek çok olumsuz durum ortaya çıkabiliyor. Bunların önüne geçmek için fırsat yaratmak ve haftada en azından 2-3 gün 30’ar dakikalık bir yürüyüş yapmak dahi sağlık için faydalı olacaktır.

 

 

 

 

Sağlık Web Haber

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu